Yasal Düzenlemeler Kapsamında ‘Mobbing’ Kavramı
Mobbing, çalışma hayatında her zaman süregelmiş fakat yakın tarihlere kadar adlandırılmamış, üzerine yeterli çalışma yapılmamış bir olgudur. 1980’li yıllarda tanımlanarak incelenmeye başlanan mobbing kavramı, iş yerinde psikolojik taciz olarak tanımlanabilir.
Mobbing kapsamında öne çıkan davranışlar arasında, angarya işler yükleme, işle ilgili bilgilerin gizlenmesi, sözlü taciz ve istifaya zorlama benzeri eylemler sayılabilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yayınladığı İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi’ne göre, Alo 170 (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi) verileri kapsamında, işyerinde psikolojik tacize ilişkin yalnızca 2017 yılında 16.784 adet çağrı yapılmışken bu çağrıların %83’lük bir oranı özel sektör çalışanlarından geliyor. Yine aynı verilerde, mobbinge sebep olan davranışlar arasında istifaya zorlama, görev yeri değişikliği ve hakaret eylemleri başı çekiyor. Bu davranışlar yalnızca maruz kalan kişiyi ilgilendiriyor gibi görünse de domino etkisi yaratarak iş yeri ortamını olumsuz etkileyip hem birey hem işyeri adına sosyal ve ekonomik olarak yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Psikolojik tacizin önüne geçebilmek için ilk yasal düzenleme 1993 yılında İsveç’te çıkarılmış olup günümüze kadar birçok devlet çeşitli düzenlemelerle bu alanda adımlar atmıştır. Türkiye’de ise ‘psikolojik taciz’ kavramı ilk kez 2012 yılında yürürlüğe giren Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. İlgili maddede işverenin, çalışanının psikolojik ve cinsel tacize uğramasını önlemek adına gerekli adımları atması gerektiği, aksi halde çalışanın zararını tazminle yükümlü olacağı belirtilmiştir. İş Kanunu’nda ise psikolojik tacize yönelik açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak işverenin ‘eşit davranma borcunu’ düzenleyen 5. Madde, çalışana dil, din, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç ve benzer sebeplere dayalı ayrım yapılamayacağını belirtmekle mobbing davranışlarına karşı büyük ölçüde koruma sağlamaktadır. 2011 yılında yayınlanan İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Genelgesi ile ise mobbingin önlenmesi adına gerekli önlemlerin alınmasının gerekliliği vurgulanmış, ancak bir yaptırım öngörülmemiştir. Bu düzenlemelerin yanında, Avrupa Konseyi Ekonomik ve Sosyal Haklar Komitesi’nin uygulanmasını gözettiği, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı da ‘onurlu çalışma hakkı’ kapsamında psikolojik şiddete karşı koruma sağlamaktadır.
İş hayatının ve toplumsal hayatın düzenini sağlamak adına, bu alanda işveren ve çalışanların bilgilendirilmesi bir zorunluluktur. Bu kapsamda Mobbing ile Mücadele Derneği danışmanlık ve destek hizmeti sunarken, iş yerinde psikolojik tacize maruz kaldığını düşünen kişilere Alo 170 aracılığıyla da danışmanlık sağlanabilmektedir.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler ışığında, iş yerinde mobbinge uğrayan çalışanlar işyerinden ayrılarak kıdem tazminatı talep etme hakkına veya mobbingin tespiti için iş mahkemesinde dava açma hakkına ve bu dava ile birlikte manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptirler.
Comentários